• 0 536 612 90 09 // 0 535 352 21 58
spor ve egzersiz

Spor ve Egzersiz Yaparken Beslenmenize Dikkat Etmelisiniz.

Spor ve egzersizi hangi amaç ile yapıyor olursanız olun(zayıflamak, kas kütlesini arttırmak, dayanıklılık), yeterli ve dengeli beslenme ile sıvı tüketimini iyi hale getiremezseniz, istediğiniz sonuç ve performansa ulaşmanız hayal olur. Bunlar mutlaka bir arada olması gereken unsurlardır ve ciddi anlamda dikkat edilmesi gerekir.

Egzersiz Öncesinde Beslenme;

Açlığı önlemek, egzersiz sırasında enerji sağlamak ve sıvıyı takviye etmek için, egzersiz saatinden 1 – 3 saat önce öğün tüketilmeli, aç karnına egzersiz yapılmamalıdır. Aç karnına egzersiz yapmaya çalışmak, benzin koymadan bir otomobili hareket ettirmeye çalışmak gibi bir şey olur. Egzersiz aç karnına yapılmaya çalışılırsa metabolizma sekteye uğrayabilir.

Egzersiz Sırasında Beslenme;

Uzun sürmeyen bir egzersiz programınız var ise, egzersiz sırasında besin tüketmemelisiniz. Uzun süreli egzersiz yapanlar için kilogram başına 0.7 gram karbonhidrat tüketimi önerilmektedir. Sıvı tüketimini de dengelemek önemlidir.

Egzersiz Sonrasında Beslenme;

Egzersiz sırasında boşalan glikojen depolarını doldurmak için egzersiz bitiminde ilk 2 saat içerisinde karbonhidrat almak önemlidir. Karbonhidrat alımına hemen başlanmalı, sonra protein içeriği almak da çok önemlidir. Karbonhidrat bizim itici gücümüzdür.

Sıvı Tüketimi;

Vücudun kas yapısına göre değişmekle birlikte, %55 – 75 civarında su bulunmaktadır. Fazla sıvı kaybı hem hayati önem taşır hem de performansı olumsuz etkiler. Bu sebepten dolayı spor ve egzersizin hiç bir bölümünde sıvı kısıtlaması yapılmamalıdır. Bol bol sıvı tüketilmelidir.


egzersiz yapın

Egzersiz Yapın, 10 Dakika Bile Olsa Yapın

Egzersiz Yapın; Bir çok insan hem çok çalışıyor, hem de devamlı formda kalmak istiyor. Bu durumda 10 dakika egzersiz yapmamın ne faydası olacak demeyin. Hiç yapmamaktansa her gün 10 dakikanızı egzersize ayırdığınızda enerji dolacaksınız.

10 Dakikalık Egzersiz;

Vücudunuzu baştan aşağı gevşemesini sağlayacak germe hareketlerinden sonra yapacağınız hareketler yavaş ve akıcı olmalıdır. Başlayalım,

  • 30 saniye sürecek şekilde yerinizde durarak yürüme hareketi yaparken, kollarınızla daire çizin.
  • 30 saniye süre ile kollarınızı sallarken, ayaklarınızı da karnınıza çekerek yürüyün.
  • Omuz genişliğinde açtığınız bacaklarınız ile parmak ucunuzda 1 saniye yükselerek durun ve inin.
  • Ayaklarınızı omuz genişliğinde açın ve yerinizde ayak parmaklarınız ileri bakacak şekilde çömelerek 1 saniye bekleyin ve ayağa kalkın.
  • Ellerinizi kalçanızın üzerine koyun ve sırtınızın düz olmasını sağlayın, ileri doğru büyükçe bir adım atın, bu esnada dizinizi zemine doğru indirin. İki saniye bu durumda bekleyin ve adımınızı geri çekin. Diğer bacağınız ile tekrarlayın.
  • 30 saniye yerinizde koşun.

Şimdi kardiyo egzersizi zamanı. Her hareketi 30 saniye tekrar edip diğer egzersize geçelim.

  1. Egzersiz; Hafif bir sürat de yerinizde yürüyün.
  2. Egzersiz; Kollarınızı yere paralel olarak kaldırın ve sguat yapın.
  3. Egzersiz; Olduğunuz yerde hafifçe koşun.
  4. Egzersiz; Squat yaparken kollarınızı kenetleyin, doğrulurken ellerinizi mümkün olduğunca yukarı kaldırın.
  5. Egzersiz; Kollarınızı omuz hizasına yada baş üzerine kadar kaldırarak zıplayın.
  6. Egzersiz; Bacaklarınızı biri önde diğeri arkada çapraz şekilde açın. Eğilerek squat harketini yaparken bir dizinizi yere değdirin.
  7. Egzersiz; Squat pozisyonu alarak eğilin, sağ bacağınız ile sağa bir adım atın ve ağırlığınızı sol bacağınıza verin. Ardından bacağınızı ilk haline getirin. Sol bacak ile tekrarlayın. Bunları yaparken pozisyonunuzu bozmayın.
  8. Egzersiz; 6 numaralı egzersizde kullandığınız ayak yerine diğer ayağınızı öne koyun, kollarınızı aşağı sarkıtırken alçalın. Yukarı kalkarken her iki ayağın pozisyonunu koruyun ve omuzlarınızı silkin.

Yaratıcılığınızı kullanın ve bu hareketlere yeni egzersizler, esneme ve derme pozisyonları ilave ederek, mazeretlerinize yenilmeden 10 dakika kendinize ayırın. Sağlığınızı tehlikeye atmayacak hareketleri tercih edecek bir şekilde egzersiz yapın.


Yolculuk Sırasında Cilt Bakımı Nasıl Yapılır?

Yolculuk esnasında cildimiz gerçekten zarar görür. Özellikle de uçak yolculuklarında oturduğumuz kabinler nem oranı anlamında çok düşüktür. Bu cildimiz kuru ise daha kuru olmasına, yağlı ise daha fazla yağlanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü yağlı ciltler nem oranını yükseltebilmek adına daha fazla yağ üretirler. Kendimizi koruyabilmek için neler yapabiliriz.

Güzellik Çantanızı Yanınızda Gezdirin;

Yolculuk sırasında yanınıza alacaklarınızı öğrenin ve küçük bir çantaya, nemlendirici, dudak kremi, el kremi gibi malzemeleri koyarak yanınıza almalısınız.

Makyaj Yapmayın;

Yolculuğa çıkmadan önce aşırı makyaj yapmaktan kaçınmalısınız. Eğer makyajlı olarak yolculuğa çıkmak zorunda kalırsanız, ilk bulduğunuz müsait yerde cildinizi kurutabilecek olan pudra ve fondöten den ıslak bir mendil bile olsa bir şekilde kurtulmaya çalışın.

Cildinizi Korumak İçin Tekrarlayın;

Yolculuk boyunca cildinizi nemlendirebilmek adına nemlendirici elinizin altında bulunması gerekir. Yolculuğun uzunluğuna göre sık sık tekrarlanmalıdır.

Güneş Kremini Yanınızdan Ayırmayın;

Yolculuk esnasında güneşin nereden geleceğini bilemeyeceğiniz için SPF Koruyucu Etkili Güneş Kremi ve gözlüklerinizi yanınızdan ayırmamalısınız. Güneşin zararlı ışınlarından korunmak çok önemli ve hassas konu.

Yeterince Su İçin ve Sıvı Kaybetmeyin;

Vücudunuzun yolculuk sırasında susuz kalmamasına özen göstermelisiniz. Her 1 saatte en az bir bardak su içmeye çalışmalısınız.

Varış noktasına ulaşılınca cildinizde oluşabilecek ölü hücreleri kir tabakalarını ıslak mendil yada bir temizleyici yardımı ile temizleyip acilen cildinizin nemlenmesine özen göstermelisiniz.


su

Su İçiminizin Yeterli Olduğunu Düşünüyor musunuz?

Su içmek için Yaz, Kış, Sonbahar, İlkbahar hiç fark etmez 4 mevsim vücudumuzun düzenli şekilde suyu alması gerekiyor. Vücudun hayati faaliyetleri devam ettirmesi için suya ihtiyacı var. İşaretlere bakarak su içiminizi kontrol edin.

Ağız Kuruluğu;

Ağız kuruluğu yaşıyorsanız, susuzluk çekiyorsunuz demektir. Bazı zamanlar da vücut iyice susuz duruma düşmeden susuzluk sinyali vermeyebilir, özellikle de yaşlandıkça bu durum daha uzun sürebilir. Zor bir pozisyon da kalmamak için daha genç yaşlar da suyu içme alışkanlığı edinmekte fayda var.

İdrar Renginin Koyu Olması;

Eğer gün içerisinde yeterli suyu içiyorsanız idrarınız açık renkte ve berrak bir görünümde olur. Yeterli suyu içmediğiniz de ise idrarınız koyu renkte ve yoğun bir görünüm sergiler.

Kabızlık Çekiliyorsa;

Sindirim sistemi ve bağırsakların iyi çalışması için lifler kadar, su içimi de çok önemlidir. Kabızlık çekildiğin de ilk akla gelen az lif alınması olmasına rağmen bazı lifler suda ile çözünür. Suyumuzu düzgün içtiğimizde lifler ve su bir araya gelerek zararlı maddelerin dışarıya atılmasına yardımcı olur. Düzenli su içimi kabızlığın önlenmesi için büyük rol oynar.

Nefesiniz yeteri kadar ferah olmayabilir;

Ağız kurursa içerisinde var olan bakterilerin temizlenmesi zor olur ve ağız içerisinde ağır bir koku yapabilir. Suyunuzu düzenli içtiğiniz de tükürük akışı sağlanır ve bakterilerin temizlenmesi daha kolay olur.

Egzersiz Verimi Düşerse;

Kaslarınızın enerjisini üretmede su çok kritik bir rol oynar. Suyu içmediğiniz de enerjinizin düştüğünü hissedebilirsiniz. Bu yüzden egzersiz öncesi, sırasında ve sonrasında sıvı alımı çok önem kazanır.


hayalinizdeki vücuda kavuşmak

Hayalinizdeki Vücuda Kavuşmak İstiyor Musunuz?

Hayalinizdeki Vücuda kavuşmak istiyorsanız; Vücudunuza genel şeklini veren genlerimize rağmen, spor, egzersiz ve beslenmemize dikkat ederek onu şekle sokabilirsiniz. Fakat unutulmaması gereken şey, uzun vadede asıl güzellik sağlıklı ve formda kalmaktan gelir. Aslında sağlıklı bir vücut hayal edilmelidir. Bu gerçek olan kalıcı güzelliktir.

Fiziğinizi düzeltmek için kendinize zaman ayırıp, belinizi inceltip, kalça ve bacaklarınızı sıkılaştırmanız gerekir. Bunu yaparken size yardımcı olabilecek ipuçları;

Pazartesi; 30 dakikanızı eğimli bir yüzey de koşmak yada yürümeye ayırın, bu kalçalarınızı ve arka bacaklarınızı toplar ve sıkılaştırır. Ayrıca yağ yakmanıza da sebep olur.

Salı; Sıkı ve fit bir vücuda sahip olmanıza yardımcı olabilecek, squat, lunge, mountain climber ve step up hareketlerini 4 set halinde 15 kez yapabilirsiniz.

Çarşamba; Bugün dinlenin, egzersiz kadar dinlenmek de çok önemlidir. Bu süreçte vücut kendini onarırken, siz de esneme hareketleri ile onu rahatlatabilirsiniz. Belki ılık bir duş, keyif ile içilen bir bitki çayı sizi ruhen de dinlendirebilir.

Perşembe; Interval antreman zamanı, dizleri karna çekme, şınav, mekik, ip atlama. Bu hareketleri 45 saniye yaparak 15 saniye dinlenerek sırasıyla 30 dakika boyunca tekrarlayın. Aynı zamanda yağ yakmada en kısa yollardan biridir. Bu esnada sıvı alımı ile ilgili hassasiyetimizi göz ardı etmeyelim.

Cuma; Hız içermeyen, bisiklete binmek, yüzmek veya yürüyüş gibi 1 saati aşmayacak şekilde bir hareket yapabilirsiniz. Yani hem aktif olup hem de dinlenebilirsiniz. Böylece eğlenceli bir gün de geçirerek hem yağ yakmış hem de stres atmış olursunuz.

Cumartesi; Kendinizi yoğun bir antremana zorlayın, bir hafta öncesinin daha da üstüne çıkmaya çalış. Bu çalışma karın bölgenizin sıkılaşmasına ve bacaklarınızın da güçlenmesine büyük destek olacaktır.

Pazar; Bugün dinlenin. En az 6 hafta sürdürmeniz gereken bu programı dengeli beslenme ile desteklerseniz, ara sıra zor gelse de sonuç şahane olabilir. Güzel bir şey elde etmek için bedel ödememiz gerekiyor. Sağlığımızı her daim korursak kalıcı güzelliğe kavuşabiliriz.

Nasıl hayalinizdeki vücuda kavuşmak için çok mu zor bir plan!


ruh

Ruh ve Fiziki Güzelliğinizi Keşfedecek Yolculuk

Ruh halimiz ile alakalı bazı sabahlar uyanıp kalktığınız da aynaya bakınca kendimizi hiç güzel hissetmeyiz. Bu duruma düşmemek için neler yapabileceğimiz ile ilgili ipuçlarımız var.

Kendine Güven; çünkü kendine güvenen insanlar ruh halleri ve görüntüleri ne olursa olsun her zaman ilgi odağı olurlar. Beğendiğiniz vasıflarınıza odaklanın ve pozitif bir ruh hali ile kendinize ” Şahane” olduğunuzu her fırsatta söyleyin.

Gülümsemek; güzel görünmenin ve iyi hissetmenin en önemli yoludur. Güzel görünmek, iyi hissetmek ve daha çekici olmak için her zaman gülümseyin, canınızın istemediği zamanlar da bile gülümseyin.

Sakın Kıyaslama Yapmayın; Başkaları ne düşünürse düşünsün, her insan eşsiz bir varlıktır. Güzel ve iyi hissetmeniz için başkaları ile kıyaslamak yerine kendinizin birey olduğuna inanmanız gerekiyor.

Yepyeni Bir Görünüm; Deneyimleyerek, farklı bir saç kesimi, eğlenceli bir makyaj ile kendinizi rahat hissedebileceğiniz stil ile şahane göründüğünüze inandığınız zaman güveniniz artacak.

Duruşumuz; Bazen söze bile gerek kalmadan herkese güveninizin tavan olduğunu anlatabilir. Dik oturmak yada dik durmak, omuzların geriye doğru olması siz kendinizi iyi hissetmeniz bile özgüvenin artmasını sağlayacaktır.

Kendinize İyi Davranmaktan Vazgeçmeyin; Stresli ve yorgun hissettiğinizde büyük ihtimal ile kendinizi şahane bulmayacaksınız. Böyle zamanlar da güzel bir cilt bakımı, alışverişe çıkmak, güneşli bir havada gezinti, ıssız bir mekanda kendine yolculuk gibi aktiviteler size iyi hissettirecektir. Bir sabah kötü hissiyat ile kalktığınız da, diğer günlerden neyin farklı olduğunu sorgulayın ve bunu çözmeye çalışın.

Kendinize özen göstermek önemli bir ipucudur. Kendinizi iyi hissettiğinizde, iyi görünürsünüz. İyi göründüğünüz de iyi hissedersiniz.


bahar yorgunluğu

Bahar Yorgunluğu İçin Karşı Önlem Alıyor Musunuz?

Bahar Yorgunluğu; Vücudumuz homeostasis isimli bir iç denge içerisinde çalışır. Bu denge çerçevesinde, vücut dışarıdan gelen her türlü etkiyi stres gibi görür ve buna karşı koymak için çaba sarf eder ve kendini korumaya çalışır.

Kış mevsiminin soğuk günlerinden ilkbahar mevsiminin ılık günlerine geçişte, mevsim değişikliğine yani gece ile gündüz arasın da ki ani ısı değişimlerine uyum sağlamaya çalışan vücutta daha çok enerji harcanır. Böyle olunca günlük hareketlerde vücut kendini halsiz ve bitkin hissedebilir.

Yorgunluk, vücudun zihinsel, fiziksel ve ruhsal olaylara aynı zamanda uykusuzluğa verdiği bir tepkidir. Bahar yorgunluğu yaklaşık bir kaç hafta içinde sizin de desteğiniz ile düzelecektir. Bu yorgunluk bir kaç haftadan fazla sürüyor ise farklı yönlerden de incelenmelidir.

İlkbahar mevsiminin güzel havalarına geçerken mutluluk hormonları daha fazla salgılanıyor, fakat dengesiz beslenme, uykusuzluk gibi bazı nedenlerden dolayı bazı kişiler de bu yeterli olmuyor. C ve D vitaminlerini takviye ederek de metabolizmamızı güçlendirebiliriz.

Düzensiz beslenme ve su içmemek, iştahsızlık, baş ağrıları, sürekli yorgunluk, sindirim sorunlarına yani genel olarak bahar yorgunluğu yani mutsuzluğa sebep olabilir.

Bahar Yorgunluğuna karşı mücadelenin en önemli kısmı günlük stresi azaltıp enerji seviyemizi yükseltebilmek adına da yeteri kadar karbonhidrat, protein, vitamin ve minerali almamız geçiyor.

Bahar yorgunluğu ile savaşmanın diğer bir yolu da kaliteli bir gece uykusunu yaklaşık 8 saat uyumaktır. Çünkü, bağışıklık sistemini güçlendiren, beyni dinlendiren hormonlar gece özellikle de karanlık bir ortam da daha fazla salgılanır. İyi bir uykunun arkasından oda ısısında 10 – 15 dakika esneme egzersizleri yapmak, gün içerisinde 8-10 bardak içmek güzel güneşli havaların tadını çıkarmak bahar yorgunluğu ile mücadelede yardımcınız olur.

Kendimize iyi bakmadığımız, eve kapattığımız hareketsiz kaldığımız ve kafamızı olumsuz düşünceler ile doldurduğumuzda bahar yorgunluğunun pençesine düşmemek elde değil, biz kendimizi korumazsak eğer kimse bize sahip çıkamaz. her zaman tüm mevsimler de beslenmemize dikkat edip, pozitif düşünceler ve pozitif enerjiyi çevremize yayarak kendimize hoşlanacağımız hobiler bulup her anımızı güzel geçirmeye çalışmalıyız.


fitness

Fitness Aktivitesinin Size En Uygunu Hangisi?

Aktif bir yaşam hayali ile katılabileceğiniz yeni bir fitness grubu, spor aktivitesi veya herhangi bir kurs seçerken seviyenizden daha yüksek bir kademe de olmamasına dikkat edin. Bu sizin bıkkınlığınıza veya sakatlanmanıza sebep olabilir.

Fitness Aktivitelerini Nasıl Seçelim?

Bale, savaş sanatları, ağırlık çalışmaları ve geleneksel danslar, etkinliğini kanıtlamış fitness stilleridir. Bir kaç disiplini karıştırarak da fark yaratabilirsiniz. Aşırılıktan ve hemen sonuç vaatlerinden kaçınmalısınız. Mucize program diye bir şey yoktur. En güzeli, yavaş ve istikrarlı olan yöntemlerdir. Her şeyin hızlısı iyi olmayabilir.

Pratik olmalısınız; ulaşmak istediğiniz hedefe göre bir stil seçmelisiniz. Örneğin, kas geliştirmek için dans kursu sizin amacınıza hizmet etmeyecektir. Fonksiyonel Fitness, yaşınız veya şu an ki seviyeniz ne durumda olursa olsun, başlangıç için çok iyi olacaktır. Örneğin, squat tarzı basit bir model oturmak kalkmak için ihtiyacımız olan kasları çalıştıracaktır.

Bütçenize uygun olacak bir stil tercih edin. Ücretinin fazla olması çok iyi olduğunu göstermez. Spor salonlarının ücretsiz deneme derslerine girip deneyimleyebilirsiniz. Eğer buna ayıracak bir bütçeniz yok ise hiç sorun yok, internette pek çok fitness videoları var.

Kendinizi baskı altına almayın. Yeni başlıyorsanız, çok uzun vadeli taahhütlere ve bir sürü ekipman gerektiren bir programa değil de, daha basit bir programa başlamalısınız. Kendinize birden yüklenmemelisiniz.

Fit olmanın tek yolu, fit olmayı istemektir.


erkeklerin cilt bakımı

Erkeklerin Cilt Bakımı İçin 5 Püf Noktasına Bakalım.

Erkeklerin cilt bakımı genel de zor geldiğini bildiğimiz için kolaylık sağlayacak 5 püf noktasını derledik.

1- Temizleme; Öncelikle yüzümüzü sabah ve akşam yıkamayı öğrenmeliyiz. Bir çok erkek bunu yapmayı aklına bile getiremiyor. Yaşadığımız ortamlar cildimizi kirletmek için adeta yarışırlar. Temizleme işini yaparken de herhangi bir sabun değil, cildinize uygun bir temizleyici tercih etmelisiniz.

2- Peeling; ölü cilt hücrelerini temizleyerek, alttaki yeni hücreleri çıkarmak, aynı zaman da cilt gözeneklerini temizlemek için, hafta da 1 ya da 2 kez uygulanabilir. Erkeklerin de cilt hücreleri ölüyor bu kesin bilgi.

3- Nemlendirme; Erkekler traş olurken hem kılları, hem de ciltteki yağları yok ederler. Cildinize uygun bir nemlendirici ile cildinizin nem dengesini düzeltebilir, aynı zaman da traş kaynaklı yanma hissini önleyebilirsiniz.

4- Gözler; Her sabah ve akşam göz çevresi için nemlendirici kullanarak, yaşlanma belirtilerinden, gözaltı torbaları ve morluklardan korunabilirsiniz.

5- Dudaklar; Gün geçtikçe dudaklarımızda ki kolajen azalır ve yaşlanma belirtileri görülmeye başlar. Bunun engellenmesi için tercihen SPF koruması içeren bir nemlendirici ile gün içerisinde fırsat buldukça uygulanması çok faydalı olacaktır.

Erkeklerin cilt bakımı için zorlandıkları genel bir kanı olsa da, bugün baktığımızda bir çok erkek kadınlardan da daha fazla kendine, bakım yapıp ciddi anlamda özen gösteriyor. Erkekler de yaşam kalitelerini yükseltirken her türlü bakımı yaptırıyorlar.


lifli besinler

Lifli Besinler Sağlıklı Beslenmede Önemli mi?

Lifli besinler; Lif (posa), bitkisel kaynaklı besinlerde bulunur. Vücut lifleri diğer besin maddeleri gibi parçalayamaz ve bağırsaklar da emilmeyen lifler sindirim sisteminde ki görevlerini tamamladıktan sonra vücuttan atılırlar.

Lifler genel olarak 2 ye ayrılır.

Suda çözünebilir lifler; mide ve sindirim sistemi sıvıları ile karşılaşınca jel formuna dönüşerek içine bazı maddeleri hapsederler, bu da bağırsaklar da ki fazla yağ ve şekerin atılmasına fayda sağlar. Örneğin; Yulaf, Kuru fasulye, Kuru bezelye, Fıstık, Arpa, Portakal, Elma, Havuç, Keten Tohumu.

Suda çözünmeyen lifler; Yediklerimizin bağırsaklardan rahat geçişine, düzenli çalışmasına ve atıkların daha kolay atılmasına sebep olur. Örneğin; Koyu yapraklı sebzeler, Taze Fasulye, Tam Buğday Ürünleri, Çekirdek, Fıstık.

Her iki lif türü de bitkisel besinlerde bir arada veya ayrı ayrı bulunabilir. Sağlıklı beslenebilmek ve günlük yaklaşık 25 gramlık lif alım ihtiyacını karşılayabilmek adına düzenli bitkisel besinlerden tüketmeliyiz.

En zengin lif kaynakları olarak; Kuru Fasulye, Bezelye, Mercimek, Nohut, Barbunya, Elma, Armut, Şeftali, Ayva, incir, Kuru İncir, Marul, Kereviz, Karnabahar, Brokoli, Ispanak, Havuç, Patates.

Günlük alınması gereken lifi tam olarak alamayan kişiler de bir anda lif yüklemesi olursa gaz, şişkinlik gibi sıkıntılar oluşabilir. Bu nedenle lif alım miktarı yavaş yavaş arttırılmalıdır. Lif miktarını gün içine yayarak lifli besinler ile arttırırken, su içimini de çoğaltmamız gerekiyor.

Araştırmalar günlük düzenli lif alındığında, sindirim sistemi sağlığı, bağırsak hareketleri, kolesterol ve şeker seviyelerinin düzenlenmesinde, tokluk hissini uzatarak da kilo kontrolü ile ilgili büyük destek sağladığını göstermektedir.


Ürün kategorileri