• 0 536 612 90 09 // 0 535 352 21 58

Su ve Suyun Canlılar İçin Önemi Hakkında Bilgiler

Dünyamızın 3/4 ü sularla kaplı olmasına karşın, tatlı içilebilir sular bu miktarın ancak %2,5 kadarına tekabül eder. Su vücudumuzun da %60 kadarını oluşturur. Bu miktarın %10 kadarını bile kaybetsek vücut için hasarlara sebep olabilir.

Kaynaklarına göre suları 4 gruba ayırabiliriz;

1- Meteor suları dediğimiz kar ve yağmur sularıdır. En saf olan su çeşidi diyebiliriz. Havada bulunan gazları içerdiği gibi, bazı organik ve inorganik maddeleri içerebilir.

2- Yeraltı ve kaynak suları da geçtikleri toprakların ve katmanların içerdikleri maddeleri taşıyabilirler.

3- Yeryüzü suları dediğimiz, nehir göl ve baraj sularıdır. Her türlü yabancı maddeye açıktırlar. Hava ile temas ettikleri için karbonat oranları azdır. 4- Maden suları

Su Proteinlerin sentezlenmesinde önemlidir. Dokuların onarılmasına destek olur. Vücutta biriken toksinlerin atılmasını sağlar. Beynin daha iyi çalışmasında desteği vardır. Sindirim sisteminin düzgün çalışmasında, hücrelerin daha kolay beslenmesinde çok önemli rol oynamaktadır.

Kişi başına su tüketim miktarı iklim koşullarına, aktivite düzeyine, ağırlığa ve çevresel koşullara göre değişiklik gösterse bile yaklaşık kadınlar için 1,7 lt. erkekler için 2.3 lt. civarında olmalıdır.

Sağlığımız için bu kadar önem arz eden suyun bakteriyolojik olarak temiz olması, berrak, kokusuz, zehirli maddeler içermeyen ve kimyasal olarak içindeki minerallerin gıda maddeleri tüzüğü sınırlarını aşmaması gerekir. Ph’ ı 7 – 8,5 arasında olan sular standartlara uymaktadır. Minerali bol olan sular sert sulardır.

Su içmek için en iyi 8 zaman;

  • Egzersiz sonrasında; Kalp atışını düzenlemeye yardımcı olur.
  • Uyandıktan sonra; Metabolizmayı ve iç organları hareketlendirir.
  • Halsiz hissettiğinizde; Enerjinizi tazeler.
  • Yemekten yarım saat önce; Sindirimi kolaylaştırır.
  • Duştan önce; Kan basıncını düzenlemeye destek olur.
  • Uyumadan önce; Gece boyunca sıvı kaybını önlemeye yardımcı olur.
  • Hasta olduğunuzda; Vücudun desteklenmesini sağlar.
  • Enfeksiyon yaşadığınızda; Bağışıklığın desteklenmesine yardımcı olur.

Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için düzenli sıvı alımına özen göstermeliyiz. Günlük ihtiyacımız olan sıvının bir kısmını gıdalarımızdan alsak da bu yeterli gelmez, bunu su ile mutlaka desteklemeliyiz. Suyun kıymetini bilmeli, tüketiminde ise yeterli ve dikkatli davranmalıyız.


sigara ve sigaranın sağlığımıza zararları

Sigara ve Sağlığımıza Zararları Hakkında Bilgiler.

Sigara içen bir kişi ben sağlıklı yaşamak istiyorum diyorsa, yalan söylüyordur. Sigara içmek ile sağlıklı yaşamak asla bir araya gelemeyecek olgulardır.

Sigara Nedir?

Sigara, Tütün bitkisinin incecik kıyılıp kağıda sarılarak dumanının da içe çekilerek tüketildiği bir maddedir. Solunarak vücuda giren sigara dumanı 4800 den fazla toksik ve kanserojen madde içeriği ile akciğerler tarafından emilerek tüm vücuda yayılır. Sigaranın bağımlılık yapmasında ki en büyük etken Nikotin denen maddedir.

Sigaranın Zararları;

Sigaranın vücuda en geniş etkili zararı kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürerek, damar yapısına verdiği harabiyet ile tüm dokulara ve organlara verdiği zarardır.

  • Vücudun genel olarak ağır ve kötü bir kokuya bürünmesine sebep olur.
  • Beynimize her nefeste yaklaşık 50 bin civarı hücreyi öldürerek, odaklanmayı azaltmak, felç, damar tıkanıklığı ve ileri yaşlarda Alzheimir riskini yükselmek gibi zararları vardır.
  • Gözlerde, katarak ve ileri yaşlarda körlük riskini arttırır.
  • Burunda, koku alma duygusunu azaltır.
  • Akciğerlerde, bronşit, amfizem ve akciğer kanseri riskini çoğaltır.
  • Mide ve yemek borusu kanseri, ülser, kanama riski artar.
  • Pankreas kanseri riski fazlalaşır.
  • İktidarsızlık, ereksiyon da azalma, dölleme yetersizliği ve kalıtımsal bozukluklara sebep olabilir.
  • Mesane kanseri riski.
  • Kemik erimesi riskini çoğaltarak iskelet sistemine ağır zarar verir.
  • Kılcal damarlara verdiği zarar ile el ve ayaklardan başlayarak kol ve bacaklara kadar ilerleyen organ kesilmeleri (Burger hastalığı).
  • Ciltte karalık ve daha yaşlı, kırışık bir görünüm.
  • Dişler de kirli ve pis bir görünüm, diş eti hastalıkları.
  • Ağız ve Yutak da tat alma eksikliği aynı zaman da kanser riski.
  • Gırtlak ve nefes borusunda iltihap, kanser, ses tellerinin zarar görmesi riski üst düzeydedir.
  • Kalp ve kardiyovasküler sistemin baş düşmanıdır. Kalp krizi ve kalp krizinden ölümlerin, damar tıkanmalarının aynı zamanda tansiyon yükselmelerinin birinci sebebidir.
  • Rahim ve yumurtalıklar da, kısırlık, çocuk düşürme, sakat yada eksik kilolu doğum, erken menapoz, rahim kanseri riski artar.
  • Eller de, parmakların sararması, tırnakların zayıflaması.
  • Kol ve bacaklarda ki, damarların zarar görerek tıkanıklık, varis ve her türlü dolaşım bozuklukları riski artar.
  • Ayrıca genel olarak, uykusuzluk, yorgunluk, ruhsal gerginlik, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma, dikkat dağınıklığı artar.
  • Sigara gelecek nesillere de miras bırakır. Sigara içen babaların doğan çocuklarında kanseri önleyen gen olmuyor. Hamileliğin de sigara içen kadınların bebekleri %10-15 eksik kilolu ve aynı oranda zeka eksikliği riski ile doğuyor.

Kendinizi, ailenizi, arkadaşlarınızı ve dünyayı seviyorsanız, aynı zaman da sigara içiyorsanız lütfen bu eylem ile ilgili bir kez daha düşünün. Çünkü sadece kendinize zarara vermiyorsunuz.

Sağlıklı günler dileklerimizle.


form tutmak

Form Tutmak ve Yaşam Kalitesini Yükseltmek İçin Öneriler.

Form tutmak için kahvaltıyı mutlaka beslenme düzenimize eklemeliyiz. Biz uyurken çalışan vücudumuz sabah bütün yakıt depoları boşalmış olarak uyanır. İhtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamak için protein, karbonhidrat, vitamin, mineral, sağlıklı yağlar içeren bir kahvaltı ile güne başlamalıyız.

Neden Herbalife Nutrition İdeal Kahvaltısını tercih etmeliyiz?
İşte her şeyi ile şahane bir kahvaltı, form tutmak için Herbalife Nutrition İdeal Kahvaltı.
Herbal Aloe Konsatre içecek,
Bitkisel Konsantre Çay,
Formül 1 Öğün Yerine Geçen Besleyici Shake Karışım.

Fiziksel aktivite, form için sağlıklı bir kahvaltı kadar önemlidir. Hayatınızda mutlaka hareket olmalı, eğer düzenli egzersiz yapma fırsatınız yok ise en azından merdivenleri kullanın, yürüme mesafesi yerler için araç kullanmayın.

Farklı bir şeyler ile ilgilenirken sakın yemek yemeyin. Örneğin; televizyon seyrederken, bilgisayar başındayken, ne yediğinizin, ne kadar yediğinizin, hangi lezzette olduğunun, ailenizden vakit çaldığınızın ve anın tadını fark edemezsiniz.

Şekerli ve gazlı içecekler, gizli bir kalori bombasıdır. Kolalar, gazozlar, şekerli suya boya katılarak yapılan meyve suları, çok yağlı ayran içmek yerine bitki çayları, taze sıkılmış meyve suları, su, yağsız ayran tercih edebilirsiniz.

Günlük sıvı alımını dengelemelisiniz. Vücut gün içerisinde yaklaşık 5-6 litre sıvıya ihtiyaç duyar. Bu miktarın 3 litre kadarını yiyeceklerden, meyvelerden, yemeklerden almak ile birlikte en az 2 litre kadar su tüketmeliyiz.

Sebzeler ve meyveler mutlaka her öğünümüzde olmalıdır. Sindirim sisteminin lif ihtiyacı, vitamin, mineral ve toksik maddeleri vücuttan atmak için gereken antioksidanlar sebze ve meyvelerde yüksek oranda bulunur.

Proteince zengin bir beslenme düzeni hem sizin daha uzun süreler boyunca tok kalmanıza, aynı zaman da yağsız kas kütlenizin korunmasına ve form tutmanıza çok büyük destek sağlar. Yetişkin bir erkeğin gün içinde kilo başına yaklaşık 1 gram protein alması gerekir. Yetişkin bir kadın ise günde kilo başına 0,8 gram protein almalıdır.

Kendinize yapacağınız en büyük işkence öğün atlamaktır. Öğün atladığınızda vücudunuzun dengesi bozulur. Bir sonraki öğün vaktine kadar enerjiniz düşer, halsiz kalırsınız, aynı zamanda çok acıktığınız için yemeklere adeta saldırırsınız ve porsiyon kontrolünüz kalmaz. Vücut daha çok şekerli gıdalara yönelir.

Vücudunuz sizin içinde yaşadığınız eviniz siz evinize ne kadar özen gösterirseniz, o da size şahane bir konfor sunar. Kendimize iyi bakalım.


kalsiyum minerali

Kalsiyum Minerali Nedir? Faydaları Nelerdir.

Kalsiyum Minerali, İskelet sistemimiz de ki, kemikler ve dişlerimiz sağlığımız için çok önemli unsurlar ve vücudumuzun olmazsa olmazları. Sistemdeki kemikler ve dişlerin temel yapı maddesi Kalsiyum mineralidir. Kalsiyumun vücutta %99 u kemikler ve dişlerde, % 1 i de kan ve yumuşak dokular da bulunur. Kalsiyum kemiklerin daha dayanıklı ve güçlü olmasına destek olur.

Yaşlarımız ilerlemeye başladıkça kemik dayanıklılığımız ve yoğunluğumuz azalmaya başlar. Yeteri kadar Kalsiyum alamadığımız zaman kemiklerin erimeye veya en ufak bir zorlanma da kırılmaya kadar gidebilecek güçsüzlükler yaşayabilecektir.

Kadınların daha çok Kalsiyuma ihtiyacı olduğu bilinse de, erkeklerin de kemikleri ve dişlerinin sağlığı için Kalsiyuma ihtiyaç duydukları göz ardı edilmemelidir.

Özellikle kadınlar gebelik sırasında yeterli miktarda Kalsiyum minerali alamazlarsa, bebek kendi ihtiyacı olan kalsiyumu anneden kullanacağı için, anneler ilerleyen yıllarda bunun zararlarını görebilir. Bunun çarpıcı örneği doğumdan sonra dişleri dökülen annelerdir.

Kalsiyum Kaynakları;

Süt, Peynir ve Yoğurt gibi süt ürünleri Kalsiyum minerali açısından çok zengindir.Yeşil ve yapraklı sebzeler de Kalsiyum içermektedir. Günlük ortalama bir kişinin Kalsiyum ihtiyacı 800 mg dır. Bu da yaklaşık 3 bardak süte denk gelir. Fakat her gün süt içemiyorsanız, laktoz intoleransınız varsa, vejeteryansanız ve belli bir yaşın üstündeyseniz ekstra Kalsiyuma ihtiyaç duyuyorsanız, güvenilir bir Kalsiyum takviyesi kullanabilirsiniz.

Kemiklerimizin ve dişlerimizin sağlığı için Kalsiyumu keşfetmek adına 206 iyi sebebiniz var demektir.


D vitamini

D Vitamini Nedir? Faydaları Nelerdir?

Cildimiz güneşin yardımı ile gerekli D vitamininin %90 kadarını oluşturur. Eksikliğinin kronik hastalıklara sebep olabileceği D vitamini, vücudumuzda kemik metabolizması, kalsiyum ve fosfor dengesi için çok önemlidir. Süt, yumurta ve yağlı balıklar da D vitamini içerir. Kış aylarında güneş az görüldüğü için hamileler, çocuklar ve emziren annelerde eksikliği görülebilir. Yaşlanan ciltler de güneş yardımı ile bile yeteri kadar D vitamini üretemezler.

Vitamin D, düzeyi düşük olanlar da kan basıncı daha yüksek görülebilir. Damar düz kaslarını gevşetici etkisi olan Vitamin D ayrıca insülin salgılanmasını çoğaltır. Kalsiyum ile birlikte alındığın da ise hem diyabet riskini ciddi anlamda azaltıyor ve iyi kolesterol seviyesinin yükselmesine destek oluyor. Vitamin D azlığı ise kalp krizi riskini de çoğaltabiliyor. Bağışıklık sisteminin iyi çalışmasına destek verir.

Bilim adamlarının çalışmalarında Vitamin D’nin bazı kanser türlerinin oluşmasının engellenmesine destek olduğu, yeterli güneş enerjisi alan çocukların lenfoma risklerinin azaldığı, doğumdan itibaren anne sütü ile beslenen bebeklere takviye verilmesinin uygun olacağı verileri ortaya çıkmıştır.

D vitamini eksikliğinin başlıca sebepleri; özellikle güneş koruyucu kremlerin kullanımının artması ve süt süt ürünlerinin tüketiminin azalması olarak görülüyor.

Böyle bir problem yaşamamak için güneşli günlerde en az 15 – 20 dakika, özellikle de saat 11.00 ile 15.00 arasında güneşte kalmak olayın büyük bölümünü hallediyor olacaktır. Çünkü güneş ışınları vitaminin daha kolay aktive olmasını sağlamaktadır.


tok

Tok Olduğumuz Halde, Neden Aç Hissederiz.

Hangi sebeplerin bize tok olduğumuz halde aç hissettirdiğini biliyor musunuz?

Genellikle ruhsal olarak kendimizi iyi hissetmediğimiz de, stresli ve depresyonda olduğumuz da çoğu zaman ne bulursak yeme gibi bir aktivite de bulunuruz. Bu süreçte sağlıksız atıştırmalıklar ( cipsler, gofretler, kekler, çikolatalar gibi) revaçta oluyor. Ama bu çekilen bunalımlara çare değil sadece pişmanlık ve fazla kalori kazandırıyor. Bu durumlar da biraz kitap okuma, sıcak bir bitki çayı, ılık bir duş, kısa bir yürüyüş çok daha iyi gelecektir.

İyi bir şeyler başardığımızı düşündüğümüz zamanlarda bizim için çok tehlikeli bir sürece dönüşebiliyor, kendimizi ödüllendirmek için ilk düşüncemiz tok da olsak bir şeyler yemek olur. Bu yemek seçimleri de genellikle bol yağlı, bol şekerli ve bol kalorili tarz da oluyor. Aslında film seyredebilir, alışverişe çıkabilir, arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz.

Lütfen kimsenin hatırı için bir şeyler yemek zorunda olduğunuzu düşünmeyin. Bir kişinin hatırını kırmayacaksınız diye kendinize yazık etmemelisiniz. Bu kişi anneniz, komşu teyze yada misafirlikte iseniz ev sahibi olabilir. Karnınız tok ise, “teşekkür ederim çok güzel görünüyor yemekler ama hiç aç değilim” demeyi öğrenmeliyiz. Çünkü aslında karnınız tok ve bu andan itibaren yiyeceğiniz her şey size fazla kaloriden dolayı, fazladan yağ ve kilo olarak geri dönecektir.

Kalabalık sofralar gereğinden fazla yemenize sebep olabilir. Sosyalleşmek iyidir, fakat böyle bir durumda bol bol su içtiğinizden ve salata, meyve tarzı yiyecekleri tercih ettiğinizden emin olun.


sonbahar

Sonbahar da Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Bozulabilir.

Sonbahar aslında bir çok vitamin mineral ve lif içerikli meyve, sebzenin taze olarak tüketilebilmesine olanak sağlıyor olsa da, havanın gün geçtikçe serinliyor olması bizi daha ağır kalorili yiyeceklere doğru yönlendirebiliyor. Vücut daha şekerli ve yağlı gıdalara doğru meyil ediyor. Fakat kısalan ve daha çabuk kararıp bizi kasvetlendiren havalardan dolayı vücudumuzun fazladan yaklaşık 200 kalori daha istiyor olması, alışkanlıklarımızdan vazgeçerek Sonbahar’ a yenileceğiz anlamına gelmiyor.

Sonbahar mevsiminde iştahımızı rahat kontrol edebilmek için uyku çok daha fazla önem kazanıyor. Çünkü, az uyuduğumuz da vücut açlık hormonu da diyebileceğimiz “ghrelin” hormonu salgılanır ve canımız daha çok yemek ister. Bunun devamında tokluk hormonu dediğimiz “leptin” hormon seviyeleri de düşmeye başlar ve beden daha çok kalori içeren gıdalara yönelir. Biz bu dengeyi mutlaka tutturmak zorundayız. Yani, iştah kontrolü istiyorsak her gün düzenli 7-8 saat uyku uyumalıyız.

Gün içerisinde almanız gereken kalorinin %10-12 daha fazlasını göze almıyorsanız, yeterli derecede protein içeren besin değeri yüksek bir kahvaltı etme alışkanlığı kazanmalısınız. Çünkü karbonhidrat ağırlıklı bir kahvaltı tüm günümüzü kısır bir karbonhidrat ağına düşürecektir. Kesinlikle kahvaltıyı atlamayın, eğer vaktiniz az ise Herbalife İdeal kahvaltısından faydalanabilirsiniz.

Enerjinizin gün içerisinde düşmemesi, ana öğünlere çok aç gitmemek ve ana öğünlerde iştah kontrolünü rahat yapabilmek için, öğünler arasında 2-3 saat ara ile sağlıklı ara öğünler yapmalısınız. Örneğin; meyveli yoğurt yada avuç içi kadar çiğ badem, fındık yada bir avuç kestane yada bir kaç kuru kayısı, kuru erik yada kalorisi düşük protein barlar olabilir.

Mutfakta küçük bir porsiyon halinde önceden hazırladığınız tabağınız ile masaya gelin, doymadığınızı hissederseniz biraz sıvı ve sohbet ile vakit geçirin, 20 dakika sonra doyduğunuzu göreceksiniz. Yemek ve salatalarınıza fazladan yağ yada sos katacağınıza çeşitli baharatlar ile bunu halledebilirsiniz. Renkli ve çeşitli sebzeler, bakliyatlar, baharatlar sofranızda mutlaka olmalıdır.

Sonbaharın tadını çıkarmak için de haftanın 3- 4 günü 30 dakikadan az olmayan yürüyüşler yapabilirsiniz. Bu yürüyüşler bedeninize ve ruhunuza çok iyi gelecektir.


herbalife nutrition ürünleri

Herbalife Nutrition Ürünleri İçerik Resimleri

Pro-Core bağışıklık sisteminizin en önemli desteği!
Herbalife Nutrition Pro-Core, EpiCor ile formüle edilmiş, C ve D vitamini, Selenyum ve Çinko yönünden zengin, orman meyveleri tadında vejeteryanlar için uygun, lezzetli bir bağışıklık sistemi desteğidir.
Herbalife Nutrition Mix&Drink denedinizmi?
Herbalife Nutrition dan 4 farklı ürün bir arada;
Pro-Boost, Multi-Fiber Aromalı İçecek Tozu, Herbal Aloe Konsantre İçecek ve Bitkisel Konsantre Çay’ın eşsiz uyumunu denediniz mi?
Herbalife Nutrition, Öğün Yerine Geçen Karışım ve Protein Desteği Ürünlerde Dünyada 1 Numaralı Marka
organik, vegan, bitkisel protein
Herbalife Nutrition Tri- Blend Select
Keten Tohumu, Kinoa ve Bezelye Proteininden elde edilen, organik, vegan, lif bakımından zengin, şeker miktarı düşük, C vitamini ile 7 tanede Mineral sağlayan bitkisel bir protein kaynağıdır.
Neden kadınlara özel vitamin mineral tabletlere ihtiyaç vardır?
Herbalife Nutrition Ürünleri Formül 2, kadınların ihtiyaçlarına özel vitamin ve mineral kompleksi 24 temel besin öğesi içerir.
Neden Herbalife Öğün yerine geçen shake kullanmalıyız?
Herbalife Nutrition bir öğün yemeği en lezzetli hali ile bir bardağa sığdırdı.
Formül 1 Ahududu ve Beyaz Çikolata Aromalı Öğün Yerine Geçen Besleyici Shake Karışım.

bağışıklık sistemi

Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilir?

Bağışıklık Sistemi Nedir?

Bağışıklık Sistemi, canlının vücudunda ki savunma kalkanıdır diyebiliriz. Bağışıklık sistemi vücuda giren her türlü yabancı ve zararlı bakteri, virüs ve mikropları tanımlar ayrıştırır ve zararlı gördüklerini yok eder. Aslında sistem şöyle çalışıyor; savunma hücreleri (Akyuvarlar) vücuda giren mikroplara ürettiği savunma silahı olan Antikor ile saldırıyor ve vücudu savunmaya başlıyor. Bağışıklık sistemi güçlü ise bu savunma işe yarıyor ve vücut hastalığa yenik düşmüyor. Bağışıklık sistemi zayıf ise malesef hastalık kazanıyor.

Bağışıklık Sisteminizin Zayıflama Belirtileri Nelerdir?

  • Yorgunluk; Sarf ettiğiniz efordan daha fazla ve çabuk yoruluyorsanız, sabahları bitkin kalkıyorsanız ve bu durum dinlenmenize rağmen geçmiyorsa bağışıklık sisteminiz zayıflamış olabilir.
  • Uçuk; Dudakların ve ağız çevresinde oluşan içi sıvı dolu yaralar yılda 4 kereden fazla tekrar ediyorsa zayıf bir sistemin uyarıcısı olabilir.
  • Tekrarlayan Enfeksiyonlar; Akyuvarlar yeterli antikor üretemediklerinde enfeksiyonlar ile savaş yeterince olamıyor. Enfeksiyonların sık tekrarlaması zayıf bir immün sistemin habercisi olabilir.
  • Cildinizde Nedeni Belli Olmayan Yaralar Çıkıyorsa; Yaralar çok geç kapanıyorsa, mantar tarzı enfeksiyonlar çıkıyorsa, saçlı deriler pullanarak dökülüyorsa bir bağışıklık sistemi taramasından geçmeniz faydalı olabilir.
  • Aft ve Pamukçuk; denilen ağız içi ve dil üzerinde çıkan ağrılı beyaz lezyonlar şeklinde kendini gösteren aft ve pamukçuklar yıl içerisinde 4 kereden fazla tekrarlıyorsa bu da bağışıklık sisteminizin zayıfladığının bir göstergesi olabilir.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolları Nelerdir?

Doğru ve Dengeli Beslenmek;

Beslenme öğünlerimizde protein, karbonhidrat, vitamin, mineral, lif ve sağlıklı yağları dengeli almak, alkol ve sigaradan uzak durmak, şekerin ve tuzun kararında kullanımı ve antioksidan besinlerin yeterince alınması gerçekten bağışıklık sistemi için çok önemlidir.

Vitaminler ve Mineraller;

A, E, C, B vitaminleri hayatımızda daha fazla yer almak zorundalar. Fakat böyle olmasına rağmen artık besinlerin vitamin mineral içerikleri eskisi kadar kaliteli değil, bu yüzden takviye edilmesi gerekiyor. Örnek, A ve B12 vitamini için balık,et, süt, yumurta, C vitamini içinde Turunçgiller, kiraz ve kavun gibi meyvelerden faydalanabiliriz.

Su ve sıvı alımı;

Vücutta oluşan ve hayati önem taşıyan reaksiyonların çoğu için su çok gereklidir. Gün içerisinde 2 – 2,5 litre su tükettiğimizden emin olalım.

Kaliteli Uyku;

Gece saatlerinde uyunması gereken saatte kaliteli ve derin bir uyku uyunmazsa sabah yorgun kalkılır, veriminiz düşer, moral ve motivasyonunuz bozulur, konsantrasyon azalır ve bağışıklık sisteminiz zayıflar. Ortalama 7 saat civarında kaliteli bir uyku uyumaya çaba sarfedin.

Aktif Bir Yaşama Geçelim;

Aktif bir yaşam bağışıklık sistemi için çok değerlidir. Bol oksijenli açık havada haftanın 3 günü yarımşar saatlik yürüyüşler bile kendimizi iyi hissettirecektir.

Stres ve Bunalımdan Uzak Durmak;

Stres ve bunalım ruh halimize zarar verdiği kadar bağışıklık sistemimize de zarar verir. Çünkü vücut stres ile baş edebilmek için bazı maddeler ve hormonlar üretir, bu maddeler de vücutta fazlalaşınca doğal dengeye zarar verir. Böyle zamanlar da daha çok hasta oluruz.

Kişisel Hijyene Verilecek Önem;

Mikroplar ve virüsler her an vücudumuza girebilmek için fırsat kollarlar ve en çok da ellerimizi bunun için kullanırlar. Bu yüzden, sık sık ellerimizi yıkamak ve yeteri sıklıkta banyo yapmamız çok önemlidir.

Bağışıklık sistemimizin daha güçlenmesine destek olabilecek yukarıda yazılan maddelerin gerçekleşmesine faydalı olması için Herbalife Nutrition Ürünlerini hayatınıza sokabilirsiniz.


beslenme kalitesi

Beslenme Kalitesi Cildinizden Belli Olur.

Modern hayat, yoğun ve stresli yaşam ve dış etkenlerden dolayı (egzos gazları, hava kirliliği gibi), cildiniz daha mat görünebilir, yağlı ve akneli olabilir. Bütün bu olumsuzlukları en aza indirgemek için doğru ve dengeli beslenmeye ve beslenme kalitesi ne özen göstermeliyiz.

Ciltteki kan dolaşımını arttırarak rengini ve görünümünü canlandırmak için günlük olarak yeterince su tüketmeliyiz. Bir yetişkin yaklaşık 2,5 litre kadar su içmelidir.

Günlük olarak düzenli ve yeterince protein tüketmek, hem beslenme kalitesi hem de cildimizdeki kolajen üretimine destek olarak, elastikiyetini korumasına sebep olacağından yeni çizgiler daha geç oluşacaktır. Yetişkin bir erkek günde kilosu başına 1 gram civarında protein almalıdır. Bu ölçü sporcularda kilo başına 1,5 gram proteine kadar çıkabilir. Yetişkin bir kadın ise günde kilo başına 0,8 gram protein tüketmelidir.

Cildin genç ve diri görünümü için Omega3 asitleri, C vitamini ve Bakır gibi vitamin, minerallere ihtiyacı olan vücudumuza, Ceviz ve Nar ile destek olabiliriz. hücrelerimiz belli aralıklar ile yenilenmektedir. Bu yenilenmenin daha sağlıklı ve düzenli olabilmesi için hücrelerimizin iyi besleniyor olması çok önemli, bunu destek olarak alabileceğimiz Omega3 kapsülleri ve aynı zaman da vitamin mineral tabletler ile sağlayabiliriz.

Bu ayrıntıların yanı sıra, serbest radikallerin etkilerinin azaltılabilmesi için, sigara içilmemesi, antioksidan alımı ve günde 1 bardak yeşil çay tüketilmesi çok faydalıdır.


Ürün kategorileri