• 0 536 612 90 09 // 0 535 352 21 58
vitaminler ve mineraller hakkında ilginç bilgiler

Vitaminler ve Mineraller Hakkında İlginç Bilgiler.

Vitaminler ve Mineraller Hakkında İlginç Bilgiler;

Bahar Yorgunluğumu yaşıyorsunuz?
Bahar Yorgunluğuna hangi vitamin ve mineraller iyi gelir?
Bahar aylarında bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek ve vücudu çevrenin zararlı etkilerine karşı korumak için antioksidan alımına dikkat etmek gerekir. A, B, C, E vitaminleri ve Selenyum, Çinko gibi minerallerden yüksek oranda antioksidan alınabilir.
Yüksek dozda B vitamini alanlar daha enerjik ve zihinsel olarak hızlı.
Yapılan bir araştırmaya göre, yüksek dozda B vitamini alanlar almayanlara göre daha sakin ve enerjik olduğu, zihinsel performans testlerinde daha hızlı reaksiyon gösterdikleri tespit edilmiştir.


Gıda takviyeleri

Gıda Takviyeleri Hakkında Bilmek İstedikleriniz!

Gıda Takviyeleri Hakkında Neleri Merak Ediyorsunuz?

Sporcu gıdaları doping içermemelidir.
Sporcu Gıdaları, Türk Gıda Kodeksi tebliğine göre hormon, hormon arttırıcı maddeler ve doping içermemelidir.
İçiniz rahat olsun.
Gıda Takviyeleri Beslenme Derneğine üye firmalar, ulusal ve uluslararası standartlarda üretim yaparlar.
Botanik listesi kayıt altında.
Takviye Edici Gıdaların bileşiminde olan botaniklerin listesi Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenmektedir.
Gıda Takviyesi seçerken reklamına mı bakarsınız, yoksa onaylı olmasına mı?
Sadece reklamlara bakarak yanıltıcı ürünler ile yanılmayın, bilinçli olmalıyız.
Ek gıdalara ilaç etken maddesi katarak sahte ilaç yapmak suçtur. Sahte ilaçlara karşı uyanık olun ve onaylı ürünleri tercih edin.
Gıda takviyeleri denetleniyor mu?
Türkiye de Takviye Edici Gıdaların ithalatı, üretimi, işlenmesi ve piyasada satılması Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sıkı bir denetimden geçmektedir.
Gıda Takviyeleri ilaç mıdır?
Gıda Takviyeleri ilaç değildir. Tedavi etmez. Eksik besin öğelerini tamamlayan gıdalardır.
Gıda Takviyeleri güvenlimidir?
Takviye Edici Gıdalar güvenlidir. Çünkü Takviye Edici Gıdalar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kurduğu komisyonların onayı ile piyasaya çıkarlar.
Gıda Takviyelerinin Türkiye'de kullanım oranlarını inceleyen bir araştırma.
Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği tarafından Ipsos’a yaptırılan “Gıda Takviyesi Araştırması” sonuçları çok önemli veriler içeriyor.

kemik erimesi osteoporoz

Kemik Erimesi Osteoporoz Hakkında Bilmemiz Gerekenler.

Çoğunluk tarafından kemik erimesi olarak adlandırılan ve bilinen Osteoporoz hastalığı, kemik metabolizmasında ki aksaklık sonucu kemik protein örgüsünün bozulması ve kalsiyumun azalması ile birlikte iskelet sisteminde ortaya çıkan kemiklerin kırılması olasılığını arttıran bir hastalıktır.

İskelet sistemimiz bizim ayakta kalmamıza destek olan ve aynı zamanda vücudumuz için gerekli olan Kalsiyum mineralinin depolanmasına fayda sağlayan bir sistemdir. Bu sistemde mineral yoğunluğu azalmaya başlayınca kemikler çok zorlanmaya başlar. Zayıflayan kemikte mikro boyutta kırıklar oluşmaya başlar ve bu ağrı yapmaya başlayana kadar sinsice ilerler, sonunda en yaygın belirtisi olan bel, kalça, bilek ve sırt ağrıları görülmeye başlar. Kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda bozar.

Kimler Risk Altında;

  • Kadınlar en yüksek risk grubu
  • Yaşı ileri olanlar (özellikle 50 yaş üzeri)
  • Kortizon içeren ilaçlar kullananlar
  • Yakınlarında Kemik Erimesi Osteoporoz hastalığı tanısı konulanlar
  • Menapoza giren ve Östrojen seviyeleri azalan kadınlar
  • Erkeklerde ise testosteron hormonu azalması risk grubuna dahil eder.
  • Kalsiyum ve D vitamini eksikliği
  • Hayatında fiziksel aktivite ve egzersizin olmaması
  • Sigara, alkol ve kolalı içecekler tüketmek

Kemik erimesi hastalığına yakalanmamak için alınabilecek en önemli önlemler, kemik dokusuna D vitaminin desteği ile Kalsiyum minerali doldurmak ve kemiklerimizin en büyük desteği kaslarımızı egzersiz ile sağlamlaştırmak olmalıdır. Kalsiyumdan zengin (Beyaz peynir, süt, yoğurt) yiyeceklere önem verip uygun şekilde D vitamininin en güzel kaynağı güneşten faydalanabilirsiniz.

Vücudumuza her aşamada destek ürünler sunan Herbalife Nutrition, kemik sistemimize de destek olmak için Kalsiyum Minerali, D Vitamini ve Magnezyum içeren Xtra-Cal isimli ürününü dizayn etmiştir.

Sağlıklı günler dileriz.


kalsiyum minerali

Kalsiyum Minerali Nedir? Faydaları Nelerdir.

Kalsiyum Minerali, İskelet sistemimiz de ki, kemikler ve dişlerimiz sağlığımız için çok önemli unsurlar ve vücudumuzun olmazsa olmazları. Sistemdeki kemikler ve dişlerin temel yapı maddesi Kalsiyum mineralidir. Kalsiyumun vücutta %99 u kemikler ve dişlerde, % 1 i de kan ve yumuşak dokular da bulunur. Kalsiyum kemiklerin daha dayanıklı ve güçlü olmasına destek olur.

Yaşlarımız ilerlemeye başladıkça kemik dayanıklılığımız ve yoğunluğumuz azalmaya başlar. Yeteri kadar Kalsiyum alamadığımız zaman kemiklerin erimeye veya en ufak bir zorlanma da kırılmaya kadar gidebilecek güçsüzlükler yaşayabilecektir.

Kadınların daha çok Kalsiyuma ihtiyacı olduğu bilinse de, erkeklerin de kemikleri ve dişlerinin sağlığı için Kalsiyuma ihtiyaç duydukları göz ardı edilmemelidir.

Özellikle kadınlar gebelik sırasında yeterli miktarda Kalsiyum minerali alamazlarsa, bebek kendi ihtiyacı olan kalsiyumu anneden kullanacağı için, anneler ilerleyen yıllarda bunun zararlarını görebilir. Bunun çarpıcı örneği doğumdan sonra dişleri dökülen annelerdir.

Kalsiyum Kaynakları;

Süt, Peynir ve Yoğurt gibi süt ürünleri Kalsiyum minerali açısından çok zengindir.Yeşil ve yapraklı sebzeler de Kalsiyum içermektedir. Günlük ortalama bir kişinin Kalsiyum ihtiyacı 800 mg dır. Bu da yaklaşık 3 bardak süte denk gelir. Fakat her gün süt içemiyorsanız, laktoz intoleransınız varsa, vejeteryansanız ve belli bir yaşın üstündeyseniz ekstra Kalsiyuma ihtiyaç duyuyorsanız, güvenilir bir Kalsiyum takviyesi kullanabilirsiniz.

Kemiklerimizin ve dişlerimizin sağlığı için Kalsiyumu keşfetmek adına 206 iyi sebebiniz var demektir.


D vitamini

D Vitamini Nedir? Faydaları Nelerdir?

Cildimiz güneşin yardımı ile gerekli D vitamininin %90 kadarını oluşturur. Eksikliğinin kronik hastalıklara sebep olabileceği D vitamini, vücudumuzda kemik metabolizması, kalsiyum ve fosfor dengesi için çok önemlidir. Süt, yumurta ve yağlı balıklar da D vitamini içerir. Kış aylarında güneş az görüldüğü için hamileler, çocuklar ve emziren annelerde eksikliği görülebilir. Yaşlanan ciltler de güneş yardımı ile bile yeteri kadar D vitamini üretemezler.

Vitamin D, düzeyi düşük olanlar da kan basıncı daha yüksek görülebilir. Damar düz kaslarını gevşetici etkisi olan Vitamin D ayrıca insülin salgılanmasını çoğaltır. Kalsiyum ile birlikte alındığın da ise hem diyabet riskini ciddi anlamda azaltıyor ve iyi kolesterol seviyesinin yükselmesine destek oluyor. Vitamin D azlığı ise kalp krizi riskini de çoğaltabiliyor. Bağışıklık sisteminin iyi çalışmasına destek verir.

Bilim adamlarının çalışmalarında Vitamin D’nin bazı kanser türlerinin oluşmasının engellenmesine destek olduğu, yeterli güneş enerjisi alan çocukların lenfoma risklerinin azaldığı, doğumdan itibaren anne sütü ile beslenen bebeklere takviye verilmesinin uygun olacağı verileri ortaya çıkmıştır.

D vitamini eksikliğinin başlıca sebepleri; özellikle güneş koruyucu kremlerin kullanımının artması ve süt süt ürünlerinin tüketiminin azalması olarak görülüyor.

Böyle bir problem yaşamamak için güneşli günlerde en az 15 – 20 dakika, özellikle de saat 11.00 ile 15.00 arasında güneşte kalmak olayın büyük bölümünü hallediyor olacaktır. Çünkü güneş ışınları vitaminin daha kolay aktive olmasını sağlamaktadır.


bağışıklık sistemi

Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilir?

Bağışıklık Sistemi Nedir?

Bağışıklık Sistemi, canlının vücudunda ki savunma kalkanıdır diyebiliriz. Bağışıklık sistemi vücuda giren her türlü yabancı ve zararlı bakteri, virüs ve mikropları tanımlar ayrıştırır ve zararlı gördüklerini yok eder. Aslında sistem şöyle çalışıyor; savunma hücreleri (Akyuvarlar) vücuda giren mikroplara ürettiği savunma silahı olan Antikor ile saldırıyor ve vücudu savunmaya başlıyor. Bağışıklık sistemi güçlü ise bu savunma işe yarıyor ve vücut hastalığa yenik düşmüyor. Bağışıklık sistemi zayıf ise malesef hastalık kazanıyor.

Bağışıklık Sisteminizin Zayıflama Belirtileri Nelerdir?

  • Yorgunluk; Sarf ettiğiniz efordan daha fazla ve çabuk yoruluyorsanız, sabahları bitkin kalkıyorsanız ve bu durum dinlenmenize rağmen geçmiyorsa bağışıklık sisteminiz zayıflamış olabilir.
  • Uçuk; Dudakların ve ağız çevresinde oluşan içi sıvı dolu yaralar yılda 4 kereden fazla tekrar ediyorsa zayıf bir sistemin uyarıcısı olabilir.
  • Tekrarlayan Enfeksiyonlar; Akyuvarlar yeterli antikor üretemediklerinde enfeksiyonlar ile savaş yeterince olamıyor. Enfeksiyonların sık tekrarlaması zayıf bir immün sistemin habercisi olabilir.
  • Cildinizde Nedeni Belli Olmayan Yaralar Çıkıyorsa; Yaralar çok geç kapanıyorsa, mantar tarzı enfeksiyonlar çıkıyorsa, saçlı deriler pullanarak dökülüyorsa bir bağışıklık sistemi taramasından geçmeniz faydalı olabilir.
  • Aft ve Pamukçuk; denilen ağız içi ve dil üzerinde çıkan ağrılı beyaz lezyonlar şeklinde kendini gösteren aft ve pamukçuklar yıl içerisinde 4 kereden fazla tekrarlıyorsa bu da bağışıklık sisteminizin zayıfladığının bir göstergesi olabilir.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolları Nelerdir?

Doğru ve Dengeli Beslenmek;

Beslenme öğünlerimizde protein, karbonhidrat, vitamin, mineral, lif ve sağlıklı yağları dengeli almak, alkol ve sigaradan uzak durmak, şekerin ve tuzun kararında kullanımı ve antioksidan besinlerin yeterince alınması gerçekten bağışıklık sistemi için çok önemlidir.

Vitaminler ve Mineraller;

A, E, C, B vitaminleri hayatımızda daha fazla yer almak zorundalar. Fakat böyle olmasına rağmen artık besinlerin vitamin mineral içerikleri eskisi kadar kaliteli değil, bu yüzden takviye edilmesi gerekiyor. Örnek, A ve B12 vitamini için balık,et, süt, yumurta, C vitamini içinde Turunçgiller, kiraz ve kavun gibi meyvelerden faydalanabiliriz.

Su ve sıvı alımı;

Vücutta oluşan ve hayati önem taşıyan reaksiyonların çoğu için su çok gereklidir. Gün içerisinde 2 – 2,5 litre su tükettiğimizden emin olalım.

Kaliteli Uyku;

Gece saatlerinde uyunması gereken saatte kaliteli ve derin bir uyku uyunmazsa sabah yorgun kalkılır, veriminiz düşer, moral ve motivasyonunuz bozulur, konsantrasyon azalır ve bağışıklık sisteminiz zayıflar. Ortalama 7 saat civarında kaliteli bir uyku uyumaya çaba sarfedin.

Aktif Bir Yaşama Geçelim;

Aktif bir yaşam bağışıklık sistemi için çok değerlidir. Bol oksijenli açık havada haftanın 3 günü yarımşar saatlik yürüyüşler bile kendimizi iyi hissettirecektir.

Stres ve Bunalımdan Uzak Durmak;

Stres ve bunalım ruh halimize zarar verdiği kadar bağışıklık sistemimize de zarar verir. Çünkü vücut stres ile baş edebilmek için bazı maddeler ve hormonlar üretir, bu maddeler de vücutta fazlalaşınca doğal dengeye zarar verir. Böyle zamanlar da daha çok hasta oluruz.

Kişisel Hijyene Verilecek Önem;

Mikroplar ve virüsler her an vücudumuza girebilmek için fırsat kollarlar ve en çok da ellerimizi bunun için kullanırlar. Bu yüzden, sık sık ellerimizi yıkamak ve yeteri sıklıkta banyo yapmamız çok önemlidir.

Bağışıklık sistemimizin daha güçlenmesine destek olabilecek yukarıda yazılan maddelerin gerçekleşmesine faydalı olması için Herbalife Nutrition Ürünlerini hayatınıza sokabilirsiniz.


bahar yorgunluğu

Bahar Yorgunluğu İçin Karşı Önlem Alıyor Musunuz?

Bahar Yorgunluğu; Vücudumuz homeostasis isimli bir iç denge içerisinde çalışır. Bu denge çerçevesinde, vücut dışarıdan gelen her türlü etkiyi stres gibi görür ve buna karşı koymak için çaba sarf eder ve kendini korumaya çalışır.

Kış mevsiminin soğuk günlerinden ilkbahar mevsiminin ılık günlerine geçişte, mevsim değişikliğine yani gece ile gündüz arasın da ki ani ısı değişimlerine uyum sağlamaya çalışan vücutta daha çok enerji harcanır. Böyle olunca günlük hareketlerde vücut kendini halsiz ve bitkin hissedebilir.

Yorgunluk, vücudun zihinsel, fiziksel ve ruhsal olaylara aynı zamanda uykusuzluğa verdiği bir tepkidir. Bahar yorgunluğu yaklaşık bir kaç hafta içinde sizin de desteğiniz ile düzelecektir. Bu yorgunluk bir kaç haftadan fazla sürüyor ise farklı yönlerden de incelenmelidir.

İlkbahar mevsiminin güzel havalarına geçerken mutluluk hormonları daha fazla salgılanıyor, fakat dengesiz beslenme, uykusuzluk gibi bazı nedenlerden dolayı bazı kişiler de bu yeterli olmuyor. C ve D vitaminlerini takviye ederek de metabolizmamızı güçlendirebiliriz.

Düzensiz beslenme ve su içmemek, iştahsızlık, baş ağrıları, sürekli yorgunluk, sindirim sorunlarına yani genel olarak bahar yorgunluğu yani mutsuzluğa sebep olabilir.

Bahar Yorgunluğuna karşı mücadelenin en önemli kısmı günlük stresi azaltıp enerji seviyemizi yükseltebilmek adına da yeteri kadar karbonhidrat, protein, vitamin ve minerali almamız geçiyor.

Bahar yorgunluğu ile savaşmanın diğer bir yolu da kaliteli bir gece uykusunu yaklaşık 8 saat uyumaktır. Çünkü, bağışıklık sistemini güçlendiren, beyni dinlendiren hormonlar gece özellikle de karanlık bir ortam da daha fazla salgılanır. İyi bir uykunun arkasından oda ısısında 10 – 15 dakika esneme egzersizleri yapmak, gün içerisinde 8-10 bardak içmek güzel güneşli havaların tadını çıkarmak bahar yorgunluğu ile mücadelede yardımcınız olur.

Kendimize iyi bakmadığımız, eve kapattığımız hareketsiz kaldığımız ve kafamızı olumsuz düşünceler ile doldurduğumuzda bahar yorgunluğunun pençesine düşmemek elde değil, biz kendimizi korumazsak eğer kimse bize sahip çıkamaz. her zaman tüm mevsimler de beslenmemize dikkat edip, pozitif düşünceler ve pozitif enerjiyi çevremize yayarak kendimize hoşlanacağımız hobiler bulup her anımızı güzel geçirmeye çalışmalıyız.


Vitamin

Vitamin Nedir? Vitamin Çeşitleri ve Özellikleri Nelerdir?

Vitamin doğal besin kaynakların da bulunurlar. Hücre yenilenmesi ve vücudun enerji üretmesine destek olabilmek için, günlük olarak ihtiyaç duyulan, düzenleyici direnç arttırmaya yarayan maddelerdir.

Vücutta bir çok etkinliğin başlaması ve sürdürülmesinde çok önemli bir rol oynarlar. 2 çeşide ayrılırlar. Suda çözünen vitaminler, gerektiği kadarı tüketildikten sonra boşaltım yolu ile vücuttan atılırlar. Depolanmadığı için daha düzenli ve daha sık alınmalıdırlar. Yağda çözünen vitaminler, vücutta kolayca depolanabilmektedir. Her ne kadar doğal yollardan alınsa bile yeterli olmadığı zamanlar da, takviye edici gıdalar eksikleri gidermede bize yardım edebilirler.

A VİTAMİNİ

A vitamini yağda çözünen ve bir çok gıda da bulunan bir vitamindir. Bağışıklık sistemi, görme ve üreme için büyük önem arz eder. Kalp, akciğer ve böbreklerin iyi çalışmasına destek olur. 2 çeşit A vitamini vardır. Birincisi, et, balık ve kümes hayvanlarından elde edilen gıdalar da önceden şekillenmiş (preformed) A vitamini bulunur. İkincisi ise, bitkisel gıdalar da (sebzeler, meyveler), olan A vitaminidir. Eksikliği özellikle çocuklar ve hamileler de göz ile ilgili sıkıntılara, enfeksiyon, iltihaplanma, tat ve doku kaybına, deri hassasiyetlerine neden olabilir. A vitamini zengin besinler; süt, yumurta, karaciğer, yeşil sebzeler, baklagiller, ceviz ve havuç.

B1 VİTAMİNİ ( TİAMİN )

Yediklerimizin enerjiye dönüşmesine yardımcı olan, B1 vitamini suda çözünür. Kalp ve sinir sisteminin enerji ihtiyacını karşılamada ve hücrelerin gelişimi, büyümesinde önemli bir rol oynar. Eksikliğinde, nörolojik hastalıklar, kalp rahatsızlıkları, iştahsızlık ve anksiete belirtileri görülebilir. Zengin bulunduğu gıdalar; Tam tahıllar ile takviye edilmiş ekmekler, pirinç, et ve balık.

B2 VİTAMİNİ ( RİBOFLAVİN )

Antioksidan bir etkiye sahip olan B2 vitamini, yenen gıdaların enerjiye dönüşümüne, şeker seviyesinin dengelenmesine ve serbest radikallerin zararlarının azaltılmasına yardımcı olur. Eksikliği; mide ve sindirim ile ilgili sorunlara, çocuklar da gelişim geriliğine, cilt ve görme problemlerine sebep olabilir. Süt, süt ürünleri, yumurta ve baklagillerde bulunur.

B3 VİTAMİNİ ( NİASİN )

Suda çözünen bir vitamin olan B3 vitamini, yediklerimizin enerjiye döndürülmesinin yanı sıra, kan dolaşımını arttırmak, kolesterol seviyesini düzenlemek gibi görevleri vardır. Alzeimer hastalığına karşı destek olur. Büyüme ve hormonların sentezi için gereklidir. Eksikliğinde; Pellegra hastalığı oluşabilir. İştahsızlık, uykusuzluk, baş ağrısı, sinirlilik halleri oluşabilir. B3 içeren ürünler; sığır eti, brokoli, karnabahar, havuç, peynir, mısır unu, yumurta, balık, süt, patates ve domates.

B5 VİTAMİNİ ( PANTOTENİK ASİT )

Koenzim A’nın bileşenidir. Yediklerimizin enerjiye dönüşmesine, kırmızı kan hücrelerinin üretimine ve dokuların tamirine destek sağlar, Antistres vitamin olarak da adlandırılır. Eksikliği çok fazla gözlenlenmez, hayvanlar da eksikliğin de büyüme sıkıntıları oluşabilir. Dana eti, balık, yumurta, tavuk, fasulye, brokoli, tahıllar, karnıbahar, avokado gibi gıdalar da bulunur.

B6 VİTAMİNİ ( PİRİDOKSİN )

Vücut yüzden fazla kimyasal tepkime de B6 vitaminine ihtiyaç duyar. Sinir sistemine katkı sağlar. Eksikliğin de, saç dökülmeleri, halsizlik ve dudak yaraları görülebilir. Balık ve sakatatlar B6 vitamini açısından zengindir. Karbonhidrat içerikli ve turunçgiller dışındaki meyvelerde de B6 vitamini vardır.

B7 VİTAMİNİ ( BİOTİN )

Yediklerimizin enerjiye dönüşmesine yardım eder. Cilt, saç, göz, tırnak, karaciğer ve sinir sistemi için faydalıdır. Hamilelikte embriyonun sağlıklı büyümesi için destek olarak alınmalıdır. Eksikliğin de, saç, tırnak, cilt, depresyon, yorgunluk, yüksek kolesterol ve kalp sağlığı sorunlarına yol açabilir. Kaynakları; Yumurta sarısı, sakatatlar, balık.

B12 VİTAMİNİ ( KOBALAMİN )

Beyin, sinir sistemi ve kan hücrelerinin sağlığı, hücre yaşlanmasının önlenmesi ve DNA oluşumuna yardımcı olmak için gerekli bir vitamindir. Eksikliğin de, kan hücrelerinin üretimi yavaşlar ve kalitesi düşer. Yorgunluk, halsizlik ve sinir sisteminde ciddi rahatsızlıklar görülebilir. Süt, et, yumurta, ciğer ve midye önemli kaynaklardır.

C VİTAMİNİ

Suda çözünen bir vitamin çeşididir. Antioksidan etkisi sayesinde hücrelerin korunması ve kolajen üretimi için gerekli bir vitamindir. Eksikliğin de, skorbüt hastalığı, deri de rahatsızlıklar ve osteoporoz ortaya çıkabilir. Turuçgiller en önemli C vitamini kaynağıdır.

D VİTAMİNİ

Yağ da çözünen, kasların hareketine yardımcı olan ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olan bir vitamindir. Kalsiyumun kemiklere rahatça geçmesine, sinir iletimlerinin rahat olmasına yardımcı olur. Eksikliğin de, kemik, diş, tırnak, karaciğer ve kas hastalıları görülebilir. Güneş temel D vitamini kaynağıdır. Somon ve ton balığı, yumurta sarısı, peynir gibi bazı gıdalar da D vitamini içermektedir.

E VİTAMİNİ

E vitamini yağda çözünür ve bir çok gıdanın içinde bulunur. Hücrenin korunması, bağışıklık sisteminin korunması için gereklidir. Eksikliğin de, çabuk hastalanma, uzun hastalık süreleri ve denge problemleri yaşanabilir. En iyi E vitamini kaynağı bitkisel yağlardır. Yeşil sebzeler de E vitamini içermektedir.

K VİTAMİNİ

Yağ da çözünür, kanın pıhtılaşmasına, kemiklerin sağlığına ve kalp hastalıklarının engellenmesine destek sağlar. Eksikliğin de, safra kesesi, böbrek, karaciğer hastalıkları görülebilir. Deride morarma, diş eti kanamaları, kemik ağrısı ve güçsüzlük de ortaya çıkabilir. Bitkisel yağlarda, yeşil yapraklı sebzelerde, et yumurta ve peynir de K vitamini bulunur.

FOLİK ASİT

Vücut kan yapımı, hücre oluşumu ve kas oluşumu için ihtiyaç duyar. Özellikle hamilelik öncesi ve sonrasında bu ihtiyaç artabilir. Anne karnında ki bebeklerin sinir sisteminin oluşumunda da önemli bir rol oynar. Eksikliğin de, kansızlık (anemi), ağız ve sindirim sisteminde yaralar, saç rahatsızlıkları görülebilir. Baklagiller, sakatat, yumurta, süt ve yoğurt folik asit içerir.

Bahsettiğimiz vitaminleri bir çok gıda dan alabildiğimiz gibi Takviye Edici gıdalar olarak hazırlanmış formlarından da temin edebiliriz. Herbalife Nutrition, bu konuda yaptığı araştırma ve geliştirmelerden sonra Kadınlar ve Erkekler için ayrı ayrı dizayn edilmiş vitamin, mineral kompleks tabletler üretmiştir.


Ürün kategorileri